02 Kasım 2012 Cuma - 15:44
Vergi planlaması; vergi kaçırma yöntemi olmayıp, vergiden kaçınma yöntemidir. Başka bir anlatımla vergi kanunlarının işletmelere sağladığı olanakları kullanarak daha az vergi ödeme yöntemidir.
Eczanelerin vergi yükünü azaltacak giderlerini üç başlık altında incelemek mümkündür. Birincisi; yıl içinde düşülen giderler, ikincisi; dönem sonu stok üçüncüsü ise yılsonunda beyanname üzerinden düşülen giderlerdir.
Yıl içinde düşülen ve özellik arz eden giderleri açıklamadan önce, yıl içinde düşülen giderleri şu şekilde sıralamak mümkündür.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler; elektrik, su, haberleşme gibi giderleri içermektedir.
İşletme de çalışan personel giderleri; ücret, prim, yemek, barınma, tedavi ve ilaç giderleridir.
İşle ilgili olmak şartıyla, sözleşmeye, ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar; ziyan ve tazminatlardır.
İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri.
Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dâhil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri.
İşletme ile ilgili olmak şartıyla;
bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim, harçlar ve sigorta giderleri
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortisman ve itfa payı giderleri.
Finansman giderleri
Özellik arz eden giderleri şu şekilde sıralamak mümkündür;
İşletme de kullanılmak için araç alınacaksa sıfır alınması vergisel avantaj sağlamaktadır. Şöyle ki; yeni alınan aracın KDV ve ÖTV’ sini direk gider yazabilme imkânı bulunmaktadır.
İşyerinin, mülk olması yerine kira olması vergisel avantaj sağlamaktadır.
Kiralanan işyerlerinin bakım onarım ve görünümü için yapılacak harcamaların beş yıl içinde ve %20 oranında gider yazılması imkânı bulunmakta iken mülk olan işyerinde ise harcamaların her yıl %2 si düşülmektedir.
Mal, taşıt ve demirbaş alımında banka kredisi kullanılırsa kullanılan kredilerin gider yazılma imkânı bulunmaktadır.
Vergi Planlamasının ikinci ve en önemli ayağı dönem sonu stoklarıdır. Vergi Usul Kanunu Hükümlerine göre Eczaneler 3 yılda bir envanter yapalar yani fiili olarak dönem sonu mal stoklarını tespit ederler. Bu nedenle Envanter çıkarılmayan yıllarda ise Mal stokları hesaben çıkarılır. Hesaben çıkarılan yıllar da “satış üzerinden ortalama karlılık oranı ya da aralıklı döküm uygulaması metodu”uygulanmaktadır. Ancak günümüz konjoktöründe “Sürekli Envanter Yöntemi”nin uygulanması Vergisel açıdan Eczane işletmelerin yararına olduğu kanaati taşımaktayım.
Eczane işletmeleri; önemli bir vergi düşürücü kalem olan %3 fire hakkı mutlak suretle uygulamalıdırlar.
Çoğu işletmenin göz ardı ettiği; Vergi Planlamasının üçüncü ayağı olan beyanname üzerinde düşülen giderlerdir, Bu giderleri sıralamadan önce özellikle işletme sahibi için ödenen Bağ kur Primlerini ve çocukları için ödediği eğitim ve ulaşım harcamalarının beyanname üzerinden düşülebileceği hususu unutulmamalıdır.
İşletme sahipleri, bireysel emeklilik sistemine ödedikleri katkı paylarını, gelir vergisi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapabilirler. Ancak indirime konu olan tutar işletme sahibinin beyan ettiği gelirin % 10’nunu geçemez.
İşletme sahipleri, kendisine, eşine ve çocuklarına Tükiyede yaptığı eğitim ve sağlık harcamalarını gelir vergisi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapabilirler. Ancak indirime konu olan tutar işletme sahibinin beyan ettiği gelirin % 10’nunu geçemez.
İşletme sahipleri, 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yaptıkları sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamını, profesyonel spor dalları için %50’sini yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden indirim konusu yapılabilirler.
İşletme sahipleri, Bakanlar Kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler için Başbakanlık aracılığıyla makbuz karşılığı yapacakları ayni veya nakdi bağışlar ve Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yaptıkları nakdi bağış ve yardımların tamamı indirim konusu yapabilirler.
İşletme sahipleri, genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10’unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yaptıkları bağış ve yardımları yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerinden indirim konusu yapabilirler.
İşletme Sahiplerinin, Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışladıkları okul, sağlık tesisi ve 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu (Kalkınmada Öncelikli Yörelerde 50 yatak kapasiteli) ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yaptıkları harcamaları veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımları, mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yaptıkları her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı beyan ettikleri gelirlerden indirilebilirler.
İşletme Sahipleri, Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışladıkları; gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedellerinin tamamı beyan edilecek gelirinden indirilebilirler.
İşletme Sahipleri Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların tamamı beyan edilen gelirden indirim konusu yapılabilecektir.
İşletme Sahiplerinin Umumi hayata müessir afetler dolayısıyla alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlara ilişkin 7269 sayılı Kanuna göre oluşturulan fona yaptıkları nakdi bağışların tümü ile milli yardım komiteleri veya mahalli yardım komitelerine makbuz karşılığı yapılan ayni/nakdi bağışları indirim konusu yapabilirler.
İşletme Sahiplerinin Yüksek Öğretim Kanununa göre üniversitelere ve İleri teknoloji Enstitüsüne makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağışlar ile vakıf üniversitelerine yapılan bağış ve yardımları, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununa göre yapılan bağış ve yardımları, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun Kuruluşu Hakkındaki Kanuna göre yapılan nakdi bağışları, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununa göre yapılan ayni ve nakdi bağışları,
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kanununa göre yapılan ayni ve nakdi bağışları, Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı Kanununa göre yapılan ayni/nakdi bağışları,
Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanununa göre yapılan ayni/nakdi bağışları, İlköğretim ve Eğitim Kanununun 76 ncı maddesine göre ilköğretim kurumlarına yapılan nakdi bağışları indirim konusu yapabilirler,
Eczacılık işletmeleri yukarıda belirtilen giderleri indirim konusu yapma imkânları bulunmakta olup bu giderler sektördeki karlılık oranındaki düşüş ile doğru orantılı ilerlememektedir.
Eczanelerin vergi yükünün azaltılması gerekmekte olup Bu bağlamada öncelikle eczanelerin kamu kurumlarında var olan alacaklarının reeskonta tabi tutularak hesaplanan tutarın gider yazılması gerekmektedir.