02 Kasım 2012 Cuma - 15:27
Merhaba. Kendinizi tanıtır mısınız?
Merhabalar, ben Yeni Hediye Eczanesinin eczacısıyım. İşimle, ailemle, çevremle barışık bir insanım. Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 1994 yılı mezunuyum.
Çok isteyerek kazandığım okulumdan edindiğim mesleğimi severek yapıyorum.
Neden eczacı olmak istediniz? Sizi çeken yönleri nelerdir?
Çocukken oturduğumuz mahallede bir eczacı bayan vardı, çok severdim kendisini. İlerde onun gibi olmak istiyordum ve beni eczacılığa özendirdi.
İlkokulda devamlı ilaçların prospektüslerini okuyup ezberlerdim ileride bana faydası olur diye.
Tabi o günden bugünlere çok şeyler değişti ama içimdeki meslek aşkı her şeye rağmen devam ediyor.
İnsanlarla içli dışlı bir meslek olması çok güzel, birilerinin derdine çare olabilmek, ona birçok anlamda danışmanlık yapabilmek beni mutlu ediyor, çünkü biz hastalarımızın aynı zamanda sırdaşıyız…
Peki, eczanede bir gün içinde neler yaparsınız?
Sabah saat sekizde eczanemi açarım, bu vazgeçemediğim bir ritüeldir. Bilgisayarımı açıp hemen bir müzik yayını yaparım şöyle hareketli bir şeyler, sabah enerjik olalım diye, ardından günlük eczane işleri başlar benim için; reçete kontrolü, ilaç siparişi, temizlik gelen hastalarla ilgilenme, ilaç tanıtımı yapan arkadaşların ziyareti derken bir hareket başlar, akşam kapanışa kadar sürer.
Nasıl mesai bitiyor çoğu zaman anlamıyorum. İnsanlara faydalı olabilmeyi, bilgimi aktarabilmeyi çok seviyorum.
Mesleğinizin sevmediğiniz bir yönü var mı? Hiç pişmanlık yaşadınız mı?
Her meslekte olduğu gibi eczacılığında iyi ve kötü yönleri var tabi ki, ben bardağı dolu tarafından görmeyi tercih ediyorum pişmanlığım olmadı çünkü işimi severek yapıyorum.
Mesleğinizin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Eczacı her daim, her devirde var olmuştur ve olmaya devam edecektir; bunun şekli değişebilir ama meslek devam eder.
Eczacının halk sağlığı danışmanlığındaki rolüyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Eczacı halk sağlığı danışmanlığında büyük rol oynamaktadır. Doktoruyla bile paylaşamadığı birçok sırrını, şikâyetini, detayları bizimle rahatça konuşabilmekte. Buda bizim, kişiyi daha doğru bir şekilde yönlendirmemize neden olmaktadır.
Sağlıklı insanlardan oluşacak bir toplumda gerçekten büyük bir rol sahibiyiz.
Bizler hastalarımızın gerektiğinde psikologu, gerektiğinde eczacısı, hatta gerektiğinde arkadaşı, yareni olabilecek mesafedeyiz.
Ben her zaman ilacı verirken o ilaçla gerçekten iyi olacağına ikna etmeye çalışırım, hastanın buna inanması çok önemlidir.
Birde doğru bilinen yanlışlar var ki bu konuda çok önemli olduğumuzu düşünüyorum, toplumu bu konuda bilinçlendiriyoruz.
Bir eczacı olarak sürekli değişen uygulamalar konusunda ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?
Bazen öyle oluyor ki hasta aynı ilacı almak için her gelişinde ilaçla ilgili uygulama değişebiliyor ve her defada hastaya farklı tablo çıkarıyoruz.
İlk başlarda çok sıkıntı çektik ama artık onlarda alıştı;
ilaçla ilgili bir soru geldiğinde ‘şu an için bu şekilde ödeniyor ama sonrasını bilemem’ diyorum.
Bugün bir eczacının mesleki açıdan yaşadığı en büyük sıkıntı nedir?
Sürekli değişen uygulamalar en büyük sıkıntı, sürekli düşen ilaç fiyatları, kamu kurum iskontosu, sağlık bakanlığının yeni çıkan ürünlerle ilgili tutumuna bağlı olarak yaşanan marka kirliliği, ürün yelpazesinin çok artması, artan masraflarımıza karşılık sürekli düşüş gösteren gelirimiz vs. sayacak olursak çok şey var.
Eczacı olma yolunda ilerleyen öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunuyorsunuz?
Öncelikle çok özveri gerektiren bir meslek, bunu göze alıyorlarsa bu mesleği seçsinler. İnsanı sevmek bizde çok önemlidir. Bilgilerini sürekli yenilemek, sabırlı olmak, aklıma gelen birkaç şey…
Eczacılık dışında uğraşlarınız var mı? Biraz bahseder misiniz?
Eczacılık dışında 3 tane meleğim var, onları çok seviyorum. Onlarla beraber olmak beni inanılmaz mutlu ediyor. Onlarla zaten birçok hobim oldu, anne olunca böyle oluyor.